Blogger tarafından desteklenmektedir.

Tek Derdımız Odev

Çok Konuşmak Boş Konuşmaktır

 habire konuşuyordu, hic dinlemeden. anlattiklari hep kendine aitti. dunyanin merkezinde o vardi, herşey onun etrafinda dönuyordu. soru soruyor ama cevabiyla ilgilenmiyordu. ikide birde boşluga dalan gozleri, insani huzursuz ediyordu. sorularina verilen cevaplari begenmezse itiraz ediyordu. herkes her konu hakkinda, onun gibi duşunmek mecburiyetindeydi. degilse kiziyordu. oyle keskin kelimelerle itiraz ediyordu ki, her itirazinda bir yerlerim kesiliyordu. taa yolun başinda farkliydi zaten ama yolun ortasina gelmeden farkliliklarimizin bu kadar buyuyeyecegini tahmin bile edemezdim. cogu zaman o soylendi, ben sustum. icinden, kangren olmuş bir ofke fişkiriyordu, yuzume carptikca icimi karartan. ne kadar cok okudugundan, kadın başına genç yaşta kac kişiyi yonettiginden bahsediyor, benim yönetimimi başarısız buluyordu ve sigligimi ima ediyordu kendi uslubuyla. yordun beni dedim, durdu oyle mi dedi. oyle evet dedim.. sarildi boynuma. yapma dedi, hatirlamiyor musun, biz seninle üniversitede de hep kavga ederdik? sarilamadim, kibiri batti gozume...

0 yorum:

Yorum Gönder